STUDENTENKARZER: GARDİYAN BENİ DERSE GÖTÜR!



HEIDELBERG ÖĞRENCİ HAPİSHANESİ (STUDENTENKARZER)


Heidelberg... Almanya'nın Baden Württemberg eyaletine bağlı, 2. Dünya Savaşı sırasında neredeyse hiç hasar almamış, nüfusunun üçte birini öğrencilerin oluşturduğu, Neckar Nehri kıyısında yer alan, Avrupa'nın en güzel manzaralarından birine sahip kalesi ve köklü üniversitesi ile gerçekten bizi kendine hayran bırakan büyülü şehir...



Ancak "Heidelberg'de en çok dikkatinizi çeken şey neydi?" diye sorsalar cevabımız kesinlikle "Studentenkarzer" olurdu.


DERDİ NE BU ÜNİVERSİTENİN DOSTUM?

Heidelberg Üniversitesi, 1386 yılından itibaren (aynı zamanda üniversitenin kuruluş tarihi), yasal zemine dayandırarak oluşturduğu yargı mekanizmasını öğrencileri üzerinde uygulamış. Böylelikle, üyelerinin davranış kurallarını düzenleyen ilkelere aykırı durumlar, yerel yönetimler tarafından cezalandırılabilir hale gelmiş. Üniversite ilk 500 yıl boyunca öğrencileri üzerinde özerk bir yargı sistemine sahipken 1886 yılından itibaren öğrencilere karşı karar verme yetkileri iç disiplin konuları ile sınırlandırılmış.


Bir polis memuru, bir öğrenciyi kusurlu bir hareket iddiasıyla tutukladığında, suçlu öncelikle üniversiteyle olan ilişkisini kanıtlayan belgeleri göstermek ve daha sonra adres bilgisini vermek zorundaymış. Ardından olay üniversiteye bildirilir, öğrenci mahkeme celbini aldıktan ve duruşmaya katıldıktan sonra kabahatinin ciddiyetine göre cezalandırılırmış. Ceza genellikle üniversite hapishanesine 24 saat ila 4 hafta arasında değişen bir süre için kapatılma şeklinde olurmuş. 


ABİ BEN VAR YA... TAM DÖRT HAFTA YATTIM İÇERDE.

19. yüzyıl ilerledikçe, öğrenci hapishanesinde vakit geçirmek giderek daha az zahmetli hale gelmiş; daha doğrusu, çoğu öğrenci için Heidelberg'de öğrenim görürken hapishane hayatını en az bir kez tecrübe etmek adeta prestij meselesi haline gelmiş. 


Ancak bi' yatıp çıkmak iseyen arkadaşlar çok da zorlanmamış olsa gerek. Çünkü en yaygın suçlar şehir sokaklarında yüksek sesle şarkı söyleyerek huzuru bozmak, toplum içinde sarhoşluğun neden olduğu taşkınlıklar yapmak ve yasadışı eskrim düellolarına katılmakmış (bizde olsa eskrim yerine ne olurdu muamma). Söyle şarkıyı, yat bi' kaç gün, tüm okul seni konuşsun. O zamanlar internet, sosyal medya filan yok tabi. Arkadaşlar popüler olmanın yolunu bulmuş kendilerince. :)


Tabii ki daha uzun ceza alıp karizmayı katlamak isteyenler de olmuş. Devriye gezen polis memuruna hakaret eden bir öğrenci kendini anında Karzer'de bulur; memurun şapkasına sopayla vuran veya ardından kahkahalarla gülenlerin sonu ise yine parmaklıkların arkası olurmuş. Bu uygunsuz davranışlar, polisin görevini yapmasına engel olma girişimi olarak değerlendirilerek 4 haftalık hapis cezasıyla cezalandırmış (Adam mı öldürdün? 4 hafta da ne?).


KONFOR ŞART

Öğrenci hapishanesi, 1712 yılından 1914'te Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar kilise görevlisinin evinin en üst katında yer almış. Daha öncesinde eski üniversite binasında merdivenin altında bulunan hapishane ortamı, soğuk ve nemli olmasından ötürü mahkumların sağlıklarını riske atması nedeniyle uygunsuz bulunmuş. Hapishanenin yer aldığı katta, su temini (avludaki kuyudan alınması gerekiyormuş) ve yemek pişirme olanağı yokmuş. Kıyamıyorlar yine kuzucuklarına. :)


GARDİYAN! ORTAM İYİ HOŞ DA BENİ Bİ' DERSE GÖTÜR SANA ZAHMET...

Ceza süresinin ilk iki gününde mahkumlara sadece ekmek ve su verilirmiş. Bu süre geçtikten sonra ise ekmek elden, su gölden. :) Öğrenciler dışarıdan yemek, hatta isterlerse bira bile getirtebilirmiş. Hücrelerde hasır şilteli sert yataklar bulunduğundan hapishanede kalan öğrenciler yastık, çarşaf ve örtüleri için ödeme yapmak veya yanlarında getirmek zorundaymış. Birkaç masa ve dışkılar odanın diğer mobilyalarını oluşturuyormuş (dışkı olayı hobi sanırsak çünkü gördük, ayrıca bir tuvaletleri varmış bu arkadaşların). Öğrenciler içerideyken vakit öldürmek için kart oyunları oynar ve masalara isimlerini kazırlarmış. Komşu hücrelerdeki diğer mahkumları ziyaret etmek de serbestmiş. 


Ama en önemlisi cezalarını çekerken asla derslerinden geri kalmazlarmış. Üniversiteye açılan bağlantı kapısından geçip derslere girer ve ders bitince hapishaneye geri dönerlermiş. Binanın dışına da çıkmasınlar artık. :)


İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ!

Öğrenci hapishanesini günümüzde böylesine turistik bir cazibe merkezi haline getiren şey sadece hikayesi değil tabii ki. Öğrencilerin kendilerini ifade etmelerinde izin verilirmiş. Tutuklular, zamanlarının çoğunu hapishane merdivenini ve kaldıkları hücrelerin duvar ve tavanlarını süsleyerek geçirirlermiş. En sevdikleri konular diğer öğrencilerin siluet profilleri, tutuklandıkları tarihler ve çeşitli esprili yorumlarmış. İlk zamanlar siyah boya olarak şöminedeki kurum kullanılırken zaman geçtikçe yanlarında boyalar getirmeye başlamışlar. Sonuç olarak da gidilip görülesi bir mekan çıkmış ortaya.


ADAMLAR GAME OF THRONES OLAYINA DAHA O YILLARDA BAŞLAMIŞ.

Öğrenciler kaldıkları odalara Solitude (yalnızlık), Palais Royale (kraliyet sarayı) ve Sanssouci (endişe yok) gibi isimler vermiş. King's throne (kralın tahtı) ise hapishanedeki en küçük ve en özel odanın adıymış. Bu oda için haliyle küçük çaplı Game of Thrones durumları oluyormuş. :)


ZİYARETÇİ BİLGİLERİ:

Öğrenci Hapishanesi, Üniversite Müzesi ve Harry Potter filmlerinden fırlama eski büyük salonu içeren kombine bilet ücreti €3,00. Öğrenciler ve yaşlılar için ücret €2,50. 8 yaşından küçük ziyaretçilere ise giriş ücretsiz.


Nisan-Ekim ayları arasında Salı-Pazar günleri tüm bölümler 10:00-18:00 saatleri arasında,
Kasım-Mart ayları arasında Salı-Cumartesi günleri tüm bölümler 10:00-16:00 saatleri arasında açık. Tüm yıl Pazartesi günleri sadece Öğrenci hapishanesi ziyarete açık, diğer kısımları o gün göremiyorsunuz.

Heidelberg'e yolunuz düşerse öğrenci hapishanesine uğramadan sakın dönmeyin...

__________
Tatil Delileri

Yorumlar

  1. İlk defa duydum böyle bir şey. Yeni bir şey de öğrenmiş olduk sayenizde. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizim de gitmeden önce çok bi' fikrimiz yoktu. İlginç ve keyifli bir deneyim oldu. Çok teşekkürler. :)

      Sil

Yorum Gönder

POPÜLER YAYINLAR